Meme dikleştirme; göğüste meydana gelen sarkmaları, meme asimetrilerinin dengesiz olması, fazla kilodan oluşan sarkmaların cerrahi operasyonlarla göğüsün normal haline getirme işlemidir. Genellikle meme problemleri kadınlarda görülebileceği gibi bazı erkeklerde de görülmektedir. Kadınlar da doğum sonrası emzirme, süt verme, kilo alma gibi etkenle memenin yapısını değişmesinde büyük etkenlerdendir. Hasta süt vermeyi kestikten sonra meme dokusunun küçülmesi, sarkma gibi estetik görünümün bozulmasından duydukları rahatsızlık sonrasında meme dikleştirme operasyonunu tercih etmektedir. Operasyonlar süt kanallarını etkilememektedir. Hastalar ameliyat sonrasında süt vermeye devam edebilmektedir. Sadece doğum yapan hastalarda değil fazla kilo alıp verme sonucu meydana gelen sarkmalarda da meme dikleştirme ameliyatı uygulanarak hastaların eski dikliğinin sağlanması, yeniden şekillendirmesi düzenli bir yapıya kavuşturulması sağlanır.
Meme sarkmasında memenin baş kısmındaki koyu renkli bölgede büyüme gösterir, koyu renkli bölgenin de ameliyatlarla daraltılmaktadır. Genellikle meme dikleştirme operasyonlarıyla birlikte memede ki kahverengi bölgenin de daralması aynı operasyon içerisinde giderilmektedir.
Ayrıca meme dikleştirme işlemi gerçekleştirmek isteyen hastaların gelişme sürecini tamamlamış en az 18 yaşını doldurmuş olması gerekmektedir. Bazı nedenlerden hastanın sorunlarının derecesine göre daha erken ameliyat olabilmektedir. Ameliyat sonrası iyileşme süreci 1 ila 2 ay içerisinde gerçekleşmektedir. Hastanın durumuna göre 1 hafta içerisinde günlük yaşantısına devam edebilmektedir.
Meme dikleştirme operasyonlarında, meme büyütme operasyonlarında olduğu gibi silikon protez kullanılabilmektedir. Hasta üzerinde belirgin bir sarkma varsa hasta sarkmanın düzeltilmesinin yanında göğüslerinin büyümesini de istiyorsa meme dikleştirme ve meme büyütme operasyonlar birlikte gerçekleştirilir.
Meme dikleştirme fiyatları hastaneden hastaneye değişebileceği gibi göğüs sarkmasının büyüklüğüne göre de değişebilmektedir.
Meme Dikleştirme Sonrası
Göğüs dikleştirme yani meme dikleştirme operasyonu deformasyon sonrası ya da yumuşaklık olarak bayanların en çok dikkat ettikleri konuların baş sıralarında yer almaktadır. Yapısı gereği kas içermeyen tamamen süt bezlerinden ve de yağ bezlerinden oluşan göğüslerin dokularında zamanla yaşlanma sarkmalar meydana gelmektedir. Bunun sebepleri ise kilo alıp verme, emzirme, doğum, yanlış sutyen kullanımı ve de yer çekimi gibi sebeplerden dolayı göğüsler eskisi gibi diri ve dik görünümlerini yitirmeye başlar. İçleri kısımlarında bollaşmalar ya da sarkıklar gibi estetik açıdan bayanların kıyafetlerinde pekte hoş olmayan görüntüler meydana gelmeye başlar.
Meme Dikleştirme Ameliyatı Sonrası Bizi Neler Bekler?
Meme dikleştirme operasyonun sonrasında hemen buz kompres tedavisi uygulanmaya başlanır. Sporcuların genelde kullanmış oldukları sporcu sutyenlerinden kullanılır. Dikişlerin üzerlerine kullanılmış olan ince bantların dışında başka bir pansuman işlemi yapılmaz. Burun estetiğinde olduğu gibi kişiler sürekli pansuman olayıyla karşı karşıya kalmazlar yani. Ameliyat bittikten sonra ortalama iki gün sonra ameliyatta konulmuş olan drenler çekilir. Bu drenler çıkarıldıktan sonra yine aynı şekilde kişiye göre değişir fakat ortalama bir ila iki gün sonra duşa alınmaya başlanır. Meme de bulunan dikişler ortalama 15 gün sonra alınır. Sporcu sutyeninin 1 aya yakın süre ile hiç ara verilmeden devamlı bir şekilde üzerinde olması yani giyilmesi kesinlikle tavsiye edilmektedir.
Bu sporcu sutyeni hastanın ağrı algısını azaltmak için kullandırılmaktadır. Hasta bu sutyenin içerinde kendisini daha güvende hisseder. İlk başlarda ödem oluşan memelerde günden günde ödem azalır ve memeler şekil almaya başlar. Meme son şeklini ortalama olarak 8 ila 10 hafta içerinde almış olur. Diğer estetik operasyonlarımız gibi mesela Dudak kalınlaştırma operasyonundaki kadar hızlı bir iyileşme beklentileri ile gidiliyorsa hastalar bu konuda yanılmış olurlar. Çünkü meme estetiği diğer operasyonları kadar kısa bir iyileşme süreci olan uygulama değildir.
