Vücudun herhangi bir bölgesindeki fazlalıkların cerrahi bir vakumla çekilmesi yani yağ aldırma anlamına gelen liposuction, aynı zamanda egzersiz veya diyetle giderilemeyen şekil bozukluklarını düzeltmede de önemli bir rol oynuyor. Dünyada obezite hastalığının artması bununla birlikte obezite cerrahisi yöntemlerinin geliştirilmesiyle fazla miktarlarda kilo kaybına rağmen belli bölgelerde biriken yağlanmaların önüne geçemeyen kişiler çareyi yağ aldırma operasyonlarında buluyor.
Liposuction ameliyatları normal veya normalin biraz üzerinde kilosu olan kişilerde maksimum seviyelerde başarılı sonuçlar vadediyor. Hormonsal ya da genetik, sebebi ne olursa olsun her türlü diyet ve sporu denemiş ancak belli bölgelerde biriken, özellikle kıyafet seçiminde bel çevresinden taşan yağlar; toplum içerisinde özgüveni eksik ve içine kapanık bireyler sorununu doğuruyor. Böyle zamanlarda liposuction operasyonuna başvuran kişiler yağ aldırma ile yalnızca kusursuz bir görünüme değil aynı zamanda ruhen ve bedenen de sağlığına kavuşuyor.
Kalıtsal özellikler, vücudun yapısı, kadın ve erkek olmak üzere cinsiyete göre; yağlar farklı bölgelerde depolanabiliyor. Bu gibi durumlarda diyet ve egzersiz sonucu depolarda bir küçülme elde edilemiyor. Buna en iyi örneği kadınlarda kalça, karın ve uyluk bölgesindeki; erkeklerde ise karın ve jinekomasti denilen göğüs bölgesindeki yağlanmalardan verebiliriz. Yağ aldırma söz konusu olduğunda özellikle bu bölgelerdeki yağ depolarını vücuttan uzaklaştırmak ise ancak liposuction sayesinde oluyor.
Liposuction ile yağ aldırma işlemi daha önce de bahsettiğimiz; kalça, karın, uyluk ve göğüs bölgesindeki fazlalıklar haricinde; çene altı, boyun, kollar, diz çevresi ve bacaklardaki yağ depolarının da giderilmesi konusunda da oldukça başarılı. Yalnızca yağ aldırma değil aynı zamanda kadınların en büyük sorunu haline gelen selülit tedavisi ve deri kırışıklıkların giderilmesi işleminde de başvurulan liposuction operasyon sonrasında kişiye daha estetik ve zayıf bir görünüm veriyor.
Yağ aldırma operasyonunda sinirli bir bölgeye işlem yapılacaksa, bu bölge sedasyon ile birlikte lokal anestezi kullanılarak uyuşturuluyor. Daha geniş alanlar söz konusu olduğunda ise genel anestezi tercih ediliyor. Liposuction öncesi; yağ aldırma operasyonunu gerçekleştirecek hekim tarafından; siz ayaktayken konforunuzu bozan bölgesel yağ depolarınız çizilerek işaretleniyor. Ağrı kontrolünü, adrenalini ve kanamayı dengelemesi için lokal anestezik içerikli bir sıvı; yağ aldırma işlemine tabi tutulan sorunlu bölgelere aktarılıyor. Bu sayede oluşan basınç aynı zamanda vakum işlemini de kolaylaştırmış oluyor.
Biraz da operasyonun içeriğinden bahsedelim… Anestezi sonrasında her bir bölge için en az 2 adet 1’er cm uzunluğunda kesiler yapılarak, yağ aldırma operasyonları için özel olarak geliştirilen; ucunda delikler olan bir kakül yağ depolarına sokuluyor. Arkasında negatif basınç ünitesi olan bu kakül sayesinde yağlar istenilen oranda vücuttan uzaklaştırılabiliyor. Yağ aldırma işlemi sonrasında kanama ve sızıntıları azaltmak ve oluşabilecek ödemi en az seviyelerde tutmak amacıyla özel olarak hazırlanan bir korse giydiriliyor.
Yağ aldırma yani liposuction sonrası herkesin merak ettiği konu, kilo alımı gibi bir durumda yağ depolarının tekrarlanıp tekrarlanmayacağı… Bir daha asla liposuction operasyonu yaptırmadan önceki haliniz gibi şekilsiz bir depolanmaya maruz kalmayacağınızın müjdesini verelim. Yağ aldırma işleminden sonra önceki durumunuzun aksine yaygın ve düzenli bir depolanma söz konusu. Bununla birlikte liposuction bölgesel fazlalıklarınızın olduğu sorunlu bölgelerden yalnızca yağ kütlesini uzaklaştırır; yağ hücrelerine etki etmez. Bu yüzden yağ aldırma operasyonu sonrasında mutlaka bir diyet ve egzersiz programıyla vücudunuzu desteklemeniz ve korse kullanımını ihmal etmemeniz gerekiyor.